GECE YARISI KÜTÜPHANESİ
Gece yarısı kütüphanesi kitabını nihayet bitirdim. Bana dünya üzerinde yapabileceklerime dair değişik bakış açıları verdi ve aklımın içerisinde farklı pencereler açtı diyebilirim. Öncelikle kısa bir özet olarak kitaptan bahsedeceğim. Kitap, ana karakterin okulda kütüphanede Bayan Elm ile satranç oynarlarken başlıyor.
Bu dekorun ana amacı Nora’nın geçmişine ışık tutmak ve gelecekte yapabileceklerinin sınırlarının daha belirsiz olması görünmesi. Gelecek uzun bir yolculuk ve Nora’nın aklında yapabileceklerinin olmasına rağmen bazı “acaba”ları var. Nora Seed kendisinin dışında onunla alakalı hayaller kuran aile bireylerinden de burada bahsetmek yerinde olacaktır.
Abisi arkadaşı ve Nora ile müzik grubu kurmuştur ve o grupla birlikte devam etmek turnelere çıkmak istemişlerdir.
Babası Nora’ya küçük yaşlardan itibaren yüzme dersleri aldırmış ve Nora ile alakalı hayallerinde kızının bir yüzücü olması ve olimpiyatlara katılması vardır.
Nora’nın erkek arkadaşı ise evlendikten sonra tropikal bir bölgeye taşınıp bar kurma hayalini Nora ile birlikte gerçekleştirmek istemektedir.
Nora Seed’in geçmişiyle başlayan kitap daha sonra yavaş yavaş bugünü anlatmaya başlamaktadır. Nora bugün müzik aletleri satan bir yerde çalışmakta ara ara da özel öğretmen olarak piyano konusunda ders vermektedir fakat talihsizlik hızlı bir şekilde hayatına yayılmaya başlar.
İşinden kovulur, bunun üzerine geçmişten bazı kişiler karşısına çıkar. Liseden arkadaşı ile konuşur. Bu konuşma onu geçmişi düşünmeye iter. Aynı gün “Labirentler” adlı müzik grubu hayalini gerçekleştiremediği için kendisini korkaklıkla suçlayan eski grubun bir parçası olan Ravi ile de karşılaşması baya kötü gitmiştir. En son evine döndüğünde ise Dan’in gelip kedisinin ölümünü haber vermesi bardağı taşıran son damla olmuştur. Nora Seed aynı gece kendisini öldürmeye karar vermiştir ve bu karar gece yarısı kütüphanesine ilerleyen bir kapıdır.
Gece yarısı kütüphanesi Nora için başta çözülmesi gereken bir bulmacadır. Bayan Elm geçmişte olduğu gibi bu kütüphanenin de gidişatını düzenleyen kişidir ancak kütüphanenin asıl sahibi Nora’dır. Bu kütüphane Nora’nın bütün pişman olduğu ve alamadığı kararları alsaydı bunların sonucunda nasıl bir yaşam yaşayacağı ile igilidir. Nora başka bir tabirle bu hayatların içerisinde bulunup eğer alamadığı kararları alsaydı nasıl bir hayatının olacağını görmektedir. En ufak bir pişmanlık hissettiğinde ise kütüphaneye geri dönmektedir. Hayatları yaşarken Nora önemli bir gerçeği fark etmiştir. Bu pişman olduğu ve alamadığı kararlar aslında ondan ziyade başkalarının hayalleri ile ilgilidir. Nora ihtimaller içerisindeki hayatları Gece Yarısı Kütüphanesi ile yaşamaya devam etmektedir. Böylece pişman olduğu tüm kararları aldığı hayatları tek tek yaşamış olan Nora her seferinde alamadığı kararlar için kendisine çok fazla yüklendiğini ve hayatını çeşitli şekillerde pişmanlıkla geçirdiğini fark etmiş, bundan dolayı da ölümle yaşam arasındaki o çizgide intihar denemesinden sağ olarak kurtulduğunda gerçekten kendi yaşamı ile ilgilenmiştir.
Gece Yarısı Kütüphanesi’nin psikolojik bakışımıza kazandırdıkları
- Gece yarısı kütüphanesi insanların diğer ihtimalleri de yaşayabileceği bir yer olarak dizayn edilmiştir. Bu açıdan insanların yaşayabilecekleri hayatlarda avantaj ve dezavantajları görmek yönünden eşsizdir.
- Çoğu zaman insanlar seçtiklerinden daha fazla seçmedikleri ihtimaller için pişman olurlar. Seçmedikleri hayatların daha iyi olabileceğine dair olan inanç, kötü olabileceğine dair olan inançtan daha fazladır çünkü şuanki hayatımıza göre avantajlarını daha çok düşünürüz.
- Elimizde olan hayatın kıymetini bilmek ve onunla ilgilenmenin diğer tüm yaşayabileceğimiz hayat ihtimalinden daha üstün olması bu kitapta bize verilen en önemli gerçeklerden biri.
- Gece yarısı kütüphanesi Nora’nın ve bizim kendi hayali endişe ve kaygılarımızın yarattığı depresyona başka bir açısı göstermiştir ve bu depresif duygu durumunu bertaraf etmede bize yardımcı olmaktadır.
- Nora ve bizim gerçekten kendi hayallerimizi mi yoksa başkalarının hayallerini mi gerçekleştirmeye çalışıyoruz ? Bu soruyla kendi iç dünyamıza da bir anlamda ışık sağlamaktadır.
- Yaşayabileceğimiz her hayatın avantaj ve dezavantajı vardır. Bunları olduğu şekliyle kabul etmek ve en kabul edilebilir olana doğru o an içerisinde ilerlemeye çalışmak gerekir.
- Yaşayamadığımız hayatları düşündüğümüz zaman şuanda içinde bulunduğumuz hayatı bu hayatla karşılaştırdığımızda objektifliğe yeterince yakınlaşmaya çalışmalıyız.
- Şuanki hayatımızın dezavantajlarını ve yaşamadığımız hayatın avantajlarını karşılaştırmak ruh sağlığımız açısından sağlıksız olacağı gibi gerçekçi de değildir.